tr 
Herkese merhaba! Öncelikle bu yazıyı okumanızı sağlayacak merakı uyandırabildiğimiz için mutlu olduğumu belirtmek ister ve bu yazıyı okuyan sizlere teşekkür ederim. Oyun ve sporcu geçmişimden ayrı olarak 2018'den beri esporda performans üzerine çalışıyorum. Her yeni gelişmekte olan sektörde olduğu gibi esporda da doğru bağlantılara sahip olmadan sektörün içine girebilmek pek kolay olmuyor. Zamanında espor üzerine çalışmalar yaparken ve takımlara ulaşmaya çalışırken bunun farkındaydım ancak yapmaya çalıştığım şeye güvenim tamdı. Espora, esporculara ve esporda performansa ülkemizdeki espor sektöründe yer alan kimsenin daha önceden bakmadığı bir yerden bakıyordum. Sporculuk, antrenörlük ve rekreatif oyunculuk geçmişimin yanında eğitim aldığım akademik alan, yaptığım araştırmalar, yenilikçi fikirler ile birleşince sektöre girişim için yeterli oldu.
Sıraya Katıl!
Takımlara girmeye ve profesyonel oyuncu olmaya çalışan birçok oyuncu gibi ben de 'Sektöre gireyim, gerisi kolay' mantalitesine sahiptim ancak sektöre girdikten sonra bunun aslında tam tersi olduğu fark ettim. Sektöre girdikten sonra hiçbir şey daha kolay olmayacak, aksine; bu sektörde ortaya çıkarmak istediğimiz değişiklikler için sıfırdan değil -10, -20'lerden başlamamız gerekiyor. Sektörün içinde bulunduktan sonra, yapılan ve daha da kötüsü alışkanlık hâline gelmiş olan yanlışların farkına vardım. Profesyonel olarak espora ara vermeme rağmen, araştırma ve çalışmalarımı sürdürmeye devam ettim. Bu yılın başında karşıma gelen fırsat, ilkine göre maddi ve manevi anlamda çok daha değerliydi ancak günün sonunda çok başarılı bir mevsim geçirmemize rağmen kafamdaki planlamalar yine istediğim gibi gerçekleşmedi.
Uzun lafın kısası, benim açımdan, profesyonel takımlarda bulunmanın artısı olduğu kadar eksisi vardı. Sonuç olarak sektördeki profesyonel takımlarda edindiğim tecrübeler bugün beni bu yazıyı yazmama, bu adımı atmaya yöneltti. Aslında espor üzerine çalışmalar yapmaya başladığımdan beri aklımda olan bu performans ajansı fikri, bugün somut bir şekilde gerçeğe dönüşüyor ve beni gerçek anlamda heyecanlandırıyor. Tek bir takımın vizyon, misyon ve planlamasına bağlı kalmaktansa kendi vizyon, misyon ve planlamamızı oluşturup bizimle aynı değerleri paylaşan takımlara hizmet vermenin hem bireysel hem de ekibimiz açısından daha değerli, daha tatmin edici olacağını düşünüyorum. Böylece Winners Queue olarak sektörde daha etkili ve güçlü bir şekilde yer alacağımıza eminim.
Espor büyük bir sektör ve esporda performansı belirleyen faktörler sandığımızdan çok daha fazla. Bu yüzden her alandan, her uzmanlıktan fayda sağlayabileceğimiz bu sektörde yer almak isteyen kişilere de yardımcı olmaya çalışacağız. Bu alana ilgi, merak duyan ancak duydukları veya gördükleri dolayısıyla espordan uzaklaşan birçok uzmanın varlığından haberdarız ve bunun ülke esporunun kaybı olduğunun farkındayız. Espor hâlâ çok yeni bir branş. Bu yeniliğin getirdiği olumlu ve olumsuz yönlerden benim en çok ilgilendiğim yön; geç olmadan doğru aksiyonları aldığımızda en başarılı espor ülkelerinden biri olabilecek potansiyelde olmamız. Hep birlikte doğru işleri doğru zamanda yapalım; ülkemizi espor alanında hak ettiği konuma yerleştirip o konumu korumayı değil, her zaman daha ileri gitmeyi hedefleyelim.
Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi bölümünden mezun oldu. Şu anda Hareket ve Antrenman Bilimleri bölümünde Yüksek Lisans eğitimine devam etmektedir. 2019 ve 2021 yılında Beşiktaş Esports ve Fenerbahçe Esports League of Legends takımlarında koç/performans koçu olarak görev aldı.